30 Aralık 2011 Cuma

Matruşkalı Kumaştan Mutfağa Diktiklerim.

 Nilgün'ümün bana masa örtüsü diktiği ve artan kumaşı da getirdiğini yazmıştım. Bende dün kolları sıvadım ve kalan kumaşla bir ekmek torbası ve bir poşetlik diktim.
 Zaten ekmek torbası artık çok eskimişti. Bu da süper oldu :)
 Bu da poşetliğimiz..
 3'ü 1 arada..
 Mutfağa serdim ve kullanmaya başladım bile. Kumaşın da neredeyse 1 cm ini bile heba etmedim. Sadece ekmek torbasının sapına kısaltmak için ucundan biraz kestim.
 Bunu da geçen gün alıp monte ettik. Bütün yemek kitapları ve dergilerini toparladı. Herkese tavsiye ederim hemde şık bir görüntü oldu.
 Yerden yüksekliği de budur.
Ahmet'in doğduğunda kuzenim hediye getirmişti bu minyatür çerçeveyi içine de Ahmet'in resmini yerleştirmiştik. O da raftaki yerini aldı :)

24 Aralık 2011 Cumartesi

Eskiye Dönüş.. Motifmatik Şal..


Aslında epey zaman önce başlamıştım ama bitirmek bugüne kısmetmiş. Bazı işlere ara verip yeniden elime aldığımda daha bir hevesleniyorum. Bunun da yarı motiflerini yapıp birleştirmiştim ama sonra yarım bırakmıştım.

Ayın 21 teyzemin doğum günüydü.  Onun için şalı tamamladım. Havalı bir hediye paketi ile birlikte Soma'ya doğru yol aldı bile. Hediye paketinin fotoğrafları başka yazıya :)

Diğer şallarımı merak edenler buraya
Motif makinası nasıl kullanılır diyenler buraya
Yarım motif nasıl yapılır diyenler buraya
Motifler nasıl birleştirilir diyenler buraya
tıklayarak meraklarını giderebilirler :)

20 Aralık 2011 Salı

İşte Tasarım Harikası Triko-Deri Yeleğim

Geçenlerde arkadaşımın açtığı bir giyim mağazasında kolları deri, ince triko bir elbise denedim ama deri kısımları kollarıma dar geldi. Bir hırs yaptım bu bana niye olmadı diye. Aklıma yaklaşık 3 yıl önce cuma pazarından aldığım deri parçaları ve triko kumaş geldi. Kafamda tasarladım ve dikmeye koyuldum.
İşte bütün boydan hali..

 Yaka ve düğme detayları..
 Kol detayı..
 Bence asıl havasını veren etek detayı..

Ve deri kemeri..
Kalıp olarak Burda dergisinin basit örgü elbise kalıbını kullanıp ön kısmını dümdüz keserek yelek haline getirdim. Normal beden kalıpları bana uygun olmuyor maalesef. Biraz uğraşarak bel basen ölçülerini kendime uygun hale getirdim. Gerçi kumaşın triko olması üzerime oturmasını daha da kolaylaştırdı. Başarımı denemek için arkadaşlarıma "satın alım" dedim, hepsi de inandı :)) Sonra tabi havamı attım "yok ayol ben diktim" diye :)
Triko kumaş: 1 TL
Deri parça: 1 TL
Düğmeler: 7 TL :)
Artık Twist için koleksiyon tasarlamaya hazırım , benim Ajda Pekkan'dan neyim eksik :)

16 Aralık 2011 Cuma

Son Şaheserimden İki Kare :)

 Bunu yapmak nereden aklıma geldi bilmiyorum ama bunu tasarlarken kendimi aştım sanırım :) Uzun zaman sonra kendime birşeyler dikmeye başladım. Genişleyen basen-bel ölçülerime uygun olarak üstün mühendislik matematiği hesaplamalarımla üzerime uygun olacağını umuyorum :))

12 Aralık 2011 Pazartesi

Şaşkoloz Bahar'ın Bol Fotoğraflı Doğum Günüsü Postu :)

Şu çılgın kız Nilgün'ün süprizini görene kadar doğum günü postunu bile kafamdan hazırlamıştım. Cumartesi akşamı evde misafirler vardı, onlar gittikten sonra tam 00.00 da yayınlanmak üzere bir post hazırlayacaktım. Nilgün'üm de birkaç gün önceden arayıp adresimi almıştı. Bana paket hazırlamış ta, gönderecekmiş te....Saftirik ben hiç anlamadım ama valla işkillenecek bir durum da yoktu ortada zaten :))
Bu hatun son ana kadar beni kandırmaya devam etti. Sonra "Kargoya veremedim arkadaşım getirecek" dedi. "İyi, ben gider alırım" dedim. "Yok o getirir zaten bayan sorun olmaz" dedi. Ben hala ısrar etmekteyim ayağıma kadar getirip zahmet etmesin diye. Sonra Nilgün'ümden bir telefon "Konuşan paket geldi, ben şuradayım, şimdi taksiye biniyorum" dedi. 10 Dakika içinde baktım el salıyor bana yoldan. Eliyle koymuş gibi buldu. Krokiler falan çıkarmış, hatta taksici tam çıkaramamış ona yol bile tarif etmiş :))
Yani öyle bir şok oldum ki neredeyse sabaha kadar kendime gelemedim, inanamadım.. Bazen çok gerçek rüyalar görürsünüz ya, yaşar gibi.. Sabah kızın vızıltısıyla uyanacağım bakacağım ev bomboş olacak gibi geldi :)
Sabah kalkınca baktım ayakkabılar hala orada dedim tamam bu gerçek :)) Mükemmel, muhteşem ötesi bir doğum günü geçirdim. Tam da 30'a layık şekilde :)
Canım Nilgün'üm; ayaklarına sağlık ne iyi ettin, bir doğum günü ancak bu kadar güzel olabilirdi. Nilgün'ümün yazısı da burada..

Hamileliğinin 8. ayında olmasına ve tüm hafta çalışmasına rağmen sabah sabah Urfa- Birecik'ten kalkıp gelen ve pazar sabahı açık çiçekçi bulup bir demet çiçek getiren canım eltim Tuba ve kaynım Serkan'a da çok teşekkür ediyorum. Onların da minik kızlarını kucaklamayı heyecanla bekliyoruz :))


 Vefalı ve sarışın :) arkadaşım Papatya ve kızı Burcu da beni yalnız bırakmadılar. Her zaman yanımda oldukları için, her türlü duyguyu ve yaşamımı paylaştıkları için onlara da kocaman bir teşekkür ediyorum. 



 Her 10 yaşa 1 mum :)
Nilgün'ümün hediyeleri
 Bir kutu oyuncak Ahmet'e
 Bu havlular bana, kendi el emeği.. Hemen kullanmaya başladım bile :)
 Canım bu kumaştan masa örtüsü dikmiş artanını da ben dikerim diye getirmiş. Hemen planladım bir ekmek poşeti ve poşetlik dikeceğim inşallah..
 Bu minik cadı kızıma :)

Bu şal da son dakika golü :) Rengine bayılmıştım, sabah çıkarken bırakmış şifonyerin üstüne :)

 Ben kahve delisi, çikolatasız da içmem ya, çikolatalar bile getirmiş kahvenin yanında yiyeyim diye.. Kutusuyla bıraktı :) (O minik valizden bunca şey nasıl çıktı anlamış değilim zaten :)
Doğum günümde beni yalnız bırakmayan herkese, ama şu 30 yılın en büyük ve en güzel şoklarından birini yaşattığı için Nilgün'üme candan teşekkür ediyorum. Söz verdiğim ama içiremediğim beyran içinde bir daha bekliyorum :))




9 Aralık 2011 Cuma

Bir Site Tavsiyesi

Gezinirken bir site keşfettim. Belki birçoğunuz biliyorsunuzdur zaten ama bilmeyenler için paylaşayım.

Free Pretty Things For You

Davetiye hazırlarken ya da çocukların doğum günlerinde, özel günlerde kart yapmak amacıyla veya benim yaptığım gibi Photoscape programında biraz oynayarak bloglarınızı güzelleştirecek butonlar yapmakta kullanabileceğiniz çok güzel şeyler var. Vintage sevenler de bunlardan çok hoşlanacak.
Buraya tıklayarak ta freebie images başlığı altındaki yazıları görebilirsiniz. Ben şimdi size bir-iki örnek ekleyeyim.


7 Aralık 2011 Çarşamba

Prenseslere Layık Elbise :))

Misafirliğe gittiğimiz evin sahibesinden örnek alarak ördüğüm bebiş elbisemiz. Altında da bir kat büzüştürülmüş tül var.

Vallahi bazı bayanlara hayranım ( Aynı bunu ören bayan gibi). Evleri bal dök yala oluyor. Ben akşama kadar tepindiğim halde yine de böyle bir eve kavuşamadım. Bende bahaneyi küçük çocuklu olmaya buluyorum :))
Roba kısmı sık iğneden, etek kısmı da örümcekten yapılıyor. Yapılışı çok basit ama ben çabuk sıkıldığım için biraz uzun sürdü. Kız bebek bekleyen eltimi de ' Bak yardım etmezsen sana vermem' diyerek tehdit ettim ve onunda yardımıyla bitirdik :)

İncileri de tek tek dikerek tamamladım.
(Giydirdikten sonra bu fotoğrafları çektiğim için çikolata lekelerimiz öylece duruyor :)

2 Aralık 2011 Cuma

Ha Gayret.. Son Goblen de Bitti :)))

Öncekinin gözüme sevimsiz gelmesinden dolayı epey kararsız kalsam da bir gayret bunu da tamamladım ve elimde yarım goblenim kalmadı. İnsan bazı sevdiği işlere ara verip tekrar dönünce büyük bir hevesle sarılıyor. Şimdi tığ işine dönmüş durumdayım rengarenk bir yastık örüyorum büyük hevesle. Bu arada kıza da tığ işi bir elbise ördüm fotoğraflanmayı bekliyor. Nasıl olmuş anacım beğendiniz mi son panomu?

17 Kasım 2011 Perşembe

Mini Kaneviçe Pano..Fincandaki Pasaklı Kedi..

Birkaç gün yabancı sitelerde gezinip şöyle sevimli minik bir şema aradım işleme yapmaya. İlgilenenler bilir, Brezilya ve Portekiz gibi ülkelerde de el işleri oldukça revaçta. "Ponto Cruz " diye arama yaptığınızda şema bulabileceğiniz portekizce sitelere rastlayabiliyorsunuz. Ben bir cupcake işlemesi yapmaya niyetlenmişken Ahmet Kaan'ın yoğun ısrarı üzerine "Pasaklı Kedi" yi işlemeye karar verdik :)
Minik bir iş ama benim elimde birkaç gün süründü. Her yeri zevkliydi ama siyah kısmı işlerken biraz zorlandım. Küçücük bir işi hemde bilgisayar ekranından bakarak işlemek ne kadar zormuş anladım vesselam..

Evde artık iplerim vardı çeşitli işlerden onları kullandım. Eğer yapmak isteyen olursa diye de şemasını ekledim. Bende yabancı bloglardan birinden indirdim şemayı ama şimdi hangisi hatırlayamıyorum. Diğer panolarım gibi çerçevelenecekler poşetine atıldı bile :))

14 Kasım 2011 Pazartesi

Bir Goblen Pano Daha Tamamlandı...

2008 yılında Beşiktaş'ta görev yaparken çarşının içindeki pasajlardan birinden almıştım bu panoyu. Birde buna benzeyen bir tane daha vardı. Bunu biraz işledikten sonra görüntüsü gözüme çok karışık geldi, bir kenara bıraktım. Bir ara tekrar başladım yine yarım kaldı. Son günlerde işleme aşkım depreşti içimde birden tamamladım bunu. Diğeri de aynı tonlarda çay fincanı falan var üzerinde.Şimdi size sorayım bakayım uzaktan bakınca size de çok karışık geldi mi? Diğerini işlemeye başlasam mı yoksa hiç emeğime yazık etmesem mi?

1 Kasım 2011 Salı

Örgü Parçaya Yastık Kılıfı Dikimi


Vatana millete bir faydam olsun, benim gibi ön kısmı örüp, arkasını örmekten üşenenlere bir armağan olsun diye örgü yastık kılıflarını nasıl diktiğimi paylaşıyorum. Umarım anlaşılır olmuştur.
Öncelikle ördüğümüz parçayı ılık ütüde ütülüyoruz. Fazla ütülenmesini sevmiyorum, çünkü örgü yassılaşıyor ve kötü bir görüntü-doku oluşuyor. Ördüğümüz parçanın kenarlarından dikiş payı vererek, hatta 1 cm civarında fazlalıkta bırakarak astar kumaşın ön yüzünü kesiyoruz. Fazlalık bırakmamızın sebebi örgünün yastık üzerinde (kasmadan) gergin durması.
Arka kısmı iki parçalı yapacağız, gerektiğinde kolayca iç yastığımızı sökebilelim diye. Ön parçayı katlayıp ütüleyerek ortasını belirginleştiriyoruz. Arka parçanın bir kanadı içinde kumaşın düğme dikeceğimiz yerini önce katlayarak ütülüyoruz. Bu katlanmış kısım ön parçanın ortasını geçecek şekilde arka parça kanadını kesiyoruz. (Umarım fotoğraflarda benim anlattığımdan daha iyi anlaşılıyordur :))
Diğer kanat içinde aynı katlama işlemini yapıp, bu katlı yerler üstüste gelecek şekilde kumaşı kesiyor ve;
Güzelce ön parçaya iğneliyoruz (ki dikerken kaymasın) ve dikiyoruz.Bütün bu işleri hallettikten sonra kılıfımız hazır oluyor. (O anın fotoğrafını çekmemişim niyeyse..)
Özellikle son sıralarını tek renk olmasına dikkat ediyorum dikişte hata olmasın diye. Son sırayı yaptığımız renkteki ipliği iğneye geçirip, bir köşeden başlıyoruz dikmeye. Lafın gelişi değil, dikmeye gerçekten de köşeden başlamalısınız. Tam dikişlere denk gelecek şekilde, fotoğrafta görüldüğü gibi dikiyoruz.
Diktikten sonra, arkayı çevirip mezura marifetiyle düğme yerlerini işaretleyip ilik açıyor ve düğmelerimizi dikiyoruz.
İç yastığı da diktikten sonra işlem tamam.
Eğer yok kardeşim düğmeynen neyin uğraşamam diyorsanız düğme yerine kurdele ile de arka kısmı kapatabilirsiniz.

27 Ekim 2011 Perşembe

Koltuk Yastıkları... Marina...

 Sanırım bir yerden başlamak gerekiyor. Geçen hafta yayınlamayı planlıyordum bu yazıyı. Hafta başı rahatsızlanmam, çarşamba günü şehit haberleriyle beraber hastalığımın tavan yapması, bu konuyla ilgili bir yazı hazırlayacakken deprem haberi... Sanırım ancak toparlanıyorum. Şehit haberleri her zaman içimi acıtıyordu zaten ama bu sefer çok farklıydı. Şehitlerden Koray ÖZEL'i önceden tanıyor olmak bu sefer büyük bir acı yaşattı. O geceyi uykusuz ve şiddetli mide ağrılarıyla, sabahını da hastanede geçirdim. Mekanları cennet olsun 24 gencecik evladımız gitti.
Ardından deprem haberleri başında günler geçti. Allah'ım yardım etsin çok zor bir durumdalar çoluk çocuk.
 Acı bir haftanın ardından fazlaca hassaslaştım sanırım. Biraz toparlanıp normal hayat akışına dönmek için 10 gün önce yazmayı planladığım yazıyı yazmaya başladım.
 Önceki kırlentleri yazarken başka bir tane daha başladığımı yazmıştım zaten. Bunları da denizci teması olsun diye beyaz-kırmızı-mavi renklerinde yaptım. Astarı beyaz yaptım ama sanki başka bir renk olsa daha kendini belli edecekti.
 Belki öğrenmek isteyen olur diye kısmetse bir daha ki yazıma bu örgüleri yastık kılıfına nasıl aplike ettiğimi anlatmayı planlıyorum. Önceki yastığın kılıfı fermuarlıydı bunu düğmeli yaptım
Hep güzel haberler alacağımız günlerin gelmesi dileğiyle...

15 Ekim 2011 Cumartesi

Ve Kazanan...

85 kişinin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz çekilişimizin kazananı 78 numaralı yorumuyla Kadriye Tanrıverdi hanım oldu. Katılan herkese çok teşekkür ederim. Kadriye hanımın iletişim bilgilerini 3 gün içinde bekliyorum.
yorgunbahar@gmail.com

9 Ekim 2011 Pazar

500. İzleyicimi Kutluyorum ( En azından 500'e yaklaştı :))

Her ne kadar son 6 aydır kör topal yayınlarımı devam ettirmeye çalışsam da devamlı takip eden ve artan bir izleyici kitlesine sahip olmak oldukça gurur verici. İlk kutlamayı 100. izleyicide yapmıştık ondan sonra bir türlü kısmet olmadı kutlama yapmak. Artık 500 olduk bir teşekkür kutlaması yapmak lazım.
Hediyem kendi tasarımım ve imalatım  olan mutfak önlüğü. Yapmanız gereken bu yazıma yorum bırakmak ve izleyicim değilseniz izleyicim olmak.  Blog ya da facebook üzerinden duyurmak istiyorsanız duyurun ama bu bir şart değil. Ha birde evinizin kadını çocuklarınızın anası olun, ben deli Kadir uleeeeeyyyynnn :))) (Araya Kadir İnanır'ı sokuşturmasam içim rahat etmezdi :)
Son katılım 14 Ekim Cuma.. Cumartesi günü de kısmetse random.org aracılığıyla çekilişimizi yapar duyururuz. Herkese bol şans.