29 Ocak 2014 Çarşamba

Anne-Kız Pijama Takımlarımız

 Yazıma başlamadan evvel önceki yazıma yorum yazan herkese çok teşekkür ederim. Asla kimseye ajitasyon yapma niyetinde değilim, sonradan da böyle bir hissiyata kapıldım nedense. Birilerine faydalı oluyorsam ne mutlu, insanlara faydalı olmak çok güzel bir şey. Bloğuma da şartlar uygun olduğu sürece devam inşallah.
Bu arada 2 şer takım pijama diktim Pınar'la ikimize. Hello Kitty'li kumaş uzun zamandır gördüğüm en kaliteli penye kumaştı. Maymunlu olan daha farklı bir dokuya sahip hepsi pratik şekilde evdeki pijamalara göre kesildi.


 Üzerinde fotoğraf çekmeye çalıştım olduğu kadar işte :)
 Açıkçası pijamalı bir fotoğrafımı buraya koymak istemediğim için bu kısa gösterim yeterli diye düşündüm :)
 Bu da dün akşam diktiğim takım
Bundan bana sadece alt çıkacak kadar kumaş kaldı. Aslında Ahmet'e dikmek istiyordum ama o beğenmedi desenini. Ona son diktiğim Angry Birds'lü pijama üzerine yapıştı sanki çıkarmak istemiyor hiç ve başka pijama istemiyormuş beyefendi :)
Böyle bir takım için çift en kumaştan yaklaşık 3 ya da 4 metre yetecektir. Ben ilk kumaşı 3 mt aldım diye hatırlıyorum ama sizi yanıltmayayım. Eğer ilk defa dikecekseniz 4mt alın artanı bir şekilde kullanırsınız.
Sevgiler herkese ...

24 Ocak 2014 Cuma

Oy Ne Zordur Hobi Blogu Yazmak :( Okuyun Lütfen Sevgili Bloggerlar

Hepimiz hayatımızın her alanında olduğu gibi blog yazma konusunda da zaman zaman dalgalanmalar yaşıyoruz. Kendimizi ifade etmek, günlük tutmak ya da yaptıklarımızı paylaşmak amacıyla blog açıyoruz. Bir kısmı için işler iyi giderken büyük kısmı da blog mezarlığındaki yerini alıyor. İşlerin iyi gitmesi blog için ne kadar çabaladığınla doğru orantılı. Yorum almak için bol bol yorum yazmak, takipçi sayısını arttırmak için sık sık blog ziyaretlerinde bulunmak gerekiyor. Birde içerik için çalışmak lazım tabi. Hele bir hobi bloguysan.. Mesela kendi blogum için örnek veriyorum. Haftada 2 post hobi blogu için ideal bana göre. Ne kendini unutturacak ve kopacak kadar uzun ne milleti bıktıracak kadar sık. Tabi bu şekilde üretim yapabiliyorsan.
Aşamalarını yayınladığın işler çok başka eziyet. Makine ortada, fotoğraflar illa gün ışığında olmalı. Bir poz için bazen 20 kare çek, o titremiş bu bulanık ayıkla.. Sonra fotoları düzenle, yükle uygun bir yazı yaz ve yorum bekle :) Eğer bu işi sırf yorum almak için yapıyorsanız vay halinize çok çabuk bıkıp bırakmanız çok muhtemel. Çünkü bazen 1-2 hafta uğraştığınız ve çok beğendiğiniz bir işe 3-4 yorum geldiğinde moraliniz çin malı saat gibi zangadak bozuluverir :) Ben bir kere yaşamıştım ve o dönem blogu bırakmayı düşündüm. Anne- Kız takımlarımız ve kendime bir ceket dikmiştim benim için biri bebek 2 çocukla inanılmaz bir işi başarmaktı, sadece fotoğraflarını çekmek 1 saatten fazla sürmüştü. Beklediğim ilgiyi göremedim ve tabiri caizse yıkıldım :) 3 ay kadar neredeyse hiçbir şey yazmadım. sonra Zerrin'le komşu olunca ve Düztepe'yi keşfedince yeniden canlanmışım :)
Şimdi bu kadar yazıyı niye yazdım tam olarak bilmiyorum aslında. Blog konusunda Zerrinle bir iki konuşmamız oldu oradan esinlenmiş olabilirim :) Bu blog bana ne kazandırdı bilemiyorum (güzel arkadaşlıklar dışında :) bana ne kazandırdığını bırak bunu okuyanlara ne kazandırdı onu hiç bilmiyorum :) Belki de ruhsal olarak biraz sıkıntıda olabilirim. Bloğu bırakmayı düşünmüyorum ama bu sıralar yazmak biraz da zor geliyor. En iyisi zamana bırakmalı. Herkese keyifli günler

21 Ocak 2014 Salı

Son Dönem Çocuklara Diktiklerim (Toplu Halde)

 Angry birds sevdası devam ederken bu muhteşem pazen kumaşı Düztepe'de buldum. Hemen o gün yıkandı ütülendi ve dikildi. Kumaş kalitesi çok düşük ama metresi 2 tl idi en azından havalar iyice ısınana kadar giyer diyerek aldım ve diktim. Evdeki pijamadan kalıp nasıl çıkarılır diyorsanız bu yazıma lütfen tık tık

 Bu sarı kumaştan bir sweat daha dikmiştim giye yıkaya iyice küçüldü. Çok sevdiği için ayırmak biraz zor oldu Ahmet'i sweatinden. Bende bunu diktim, pazen kumaşı da bulunca böyle tamamlamak aklıma geldi.
 Bu eşofman takımının kalıbı Ottobre dergisinden. Mükemmel bir dergi bayılıyorum ama Türkiye'de yok. Derginin bir sayısını indirip çıktı almıştım ama bir pafta için birbiriyle orantısız 16 A4 kağıdını birbirine yapıştırmak epeyce oyalayıcı geldi :) Geçen sene dikmeye başlamıştım. Sadece fermuar ve manşet dikişleri kalmıştı ki kenara koydum, üzerinden neredeyse 1 yıl geçince tabi artık Ahmet'e olmadı bende dikişini tamamlayıp arkadaşımın kızına hediye ettim.
 Kumaş Düztepe'den yine kalınca penye.
 Bu sevimli pamuklu kumaş yine Ahmet'e pijama altı oldu. Bu sıralar hızlı mı uzuyor yoksa ben bu çocuğa uzun zamandır ev kıyafeti mi almıyorum bilemedim. Evdeki pijamaları düdük gibi hepsi :)
Bu tatlı sevimli kumaş Baykumaş'tan alınanlardan.
Herkese mutlu tatlı günler :)

16 Ocak 2014 Perşembe

İşleme Kitap Ayraçları, Kumaş Kaplı Defter, Fincan Kılıfı Triosu :)

Ne zamandır işlemek istediği Keep Calm and Carry On yazısını işledim ama pano mu yapsam, yastık mı diksem derken yeni ajandamı kumaşla kaplayıp üzerine yapıştırırken buldum kendimi. Şimdi ajandayı nasıl kıyıp kullanacağım ya da ne amaçla kullanayım bilemediğimden öylece bekliyor.
Bunlarda aynı işleme hevesiyle işlediğim kitap ayraçlarım. Eşime ve oğluma işledim. Arkalarına ipleri görünmesin diye tela ütüledim ve kimlik kaplayan bir yere eşim pvcletti. Kedi şablonunu isteyen olursa eklerim, harflerin zaten binlerce çeşidi var nette.
Bu da büyük bir hevesle eldiven olsun diye başladığım ama örünce çok geniş olduğunu fark edip fincan kılıfına çevirdiğim örgüm. Alize şal ile ördüm. Bir sıra gri bir sıra pembe olarak örülüyor. Şu sıralar da minik cadıya bir atkı bere takımı örüyorum, bu arada bir önlük yarım kalmış bir eşofman takımı ve Ahmet'e 2 pijama altı ve bir sweat diktim. Geceleri bazen uykum kaçıyor uğraşıyorum ama o gece gelmek bilmeyen uyku sabah gitmek bilmiyor ve zombi gibi hissediyorum sabahları :)

14 Ocak 2014 Salı

Hep Başkasına Olmaz :) ve Düzen Şart :)

 Desenini çok beğenerek aldığım kumaştan kendi mutfağıma mini bir takım diktim. Hep başkasına olmaz ama değil mi :) Mutfak siyah beyaz olunca kırmızı pek güzel açtı. Biraz daha kumaşım kaldı onunla da sandalyelere minder mi diksem diye düşünüyorum
 Mutfak önlüğünü astarsız çalıştım. Kendi boyuma göre ayarladığım içinde direkt boyun bağını önlüğe diktim.
 Ekmeklik ve poşetlik.
 Masa örtüsü.
 Aslında bu fotoğrafı koysam mı koymasam mı diye çok düşündüm kiler bu haliyle çarşamba pazarına benziyordu. İlk taşındığımızda düzenlemeden önce fotoğrafını çektim, sonra kilere de el attım. Antep evlerinin en güzel tarafı kiler olması herhalde.
 Rafların ölçülerini alıp kapitone örtü diktim. Kapları da 3,5 dükkanlarından aldım. Bu arada bu fotoğrafı ne zaman çektiysem saplar ters duruyormuş. Bu tarz konularda maalesef takıntılıyım sapların hepsi aynı yöne bakıyor normalde :)
 Kapitone artınca çamaşır makinesine örtü diktim. Deterjan kutularının etrafındaki ve kapaklarındaki kırmızı kurdeleleri söktüm onları da kapitone ve güpür ile kapladım.
 Buzdolabı örtüsü
En son da mikrodalgaya örtü diktim. Şimdi kiler derli toplu halde :)

9 Ocak 2014 Perşembe

Zümrüt Yeşili Tunik

 Baktım çok uzun zamandır kendime birşeyler dikmiyorum, hadi Bismillah deyip bu tuniği biçtim. Daha önceden de aynı kalıbı kullanmıştım. Pens detayı hoşuma gitmişti. Zümrüt yeşili yünlü kumaş kullandım. En son fotoğrafta rengi tam çıkmış.
 Lastik iplik için bel kısmında derginin tarif ettiği şekilde dikmiştim ama duruşu hoşuma gitmedi. Belde lastik iplik üzerine zigzak dikiş çekerek ipliği germiştim. Kollarda ise masuraya lastik ipliği gergin bir şekilde dolayarak düz dikiş diktim. daha kolay oldu ve dikişi daha düzgün durdu.

Bu da daha önce diktiğim ama sadece fotoğraf çekilmek için giyip bir daha hiç giymediğim tuniği. Yazısı ve macerası burada
Model 09/2009 Burda dergisinden

8 Ocak 2014 Çarşamba

Kumaşçıya Şöyle Bir Uğramak :)

Bugün öğle arası kumaşçılara şöyle bir uğrayayım dedim. Kumaş gelme günüymüş, o da bana denk geldi :)
Toplu görünüş...
 Pamuk saten

 Maymuncuklar penye kumaş
 Kırmızı penye

 Dijital baskılı penye

 Yazlık kumaş

 penye




Anneme eteklik penyeler

6 Ocak 2014 Pazartesi

Evdeki Pijamadan Nasıl Kalıp Çıkarılır - Fotoğraflı Detaylı Anlatım

 O kadar dikiş dikiyorum bari vatana millete bir faydam dokunsun, bilmeyenlere bir yol olsun diye evdeki üzerimize olan bir pijamadan kalıp çıkarmayı anlatayım dedim. Öncelikle pijamamız yeni yıkanmış yada yıkandıktan sonra giyilmemiş olmalı ki giyince oluşan esnemeler bizi yanıltmasın. Gerekli olanlar mulaj kağıdı kalem ve tabii ki pijama altı.
 Öncelikle pijamamızı kumaşın düz yüzleri birbirine bakacak şekilde bacaklarını iç içe sokuyoruz. Böylece ön ve arkadaki farklı kesim oyuntuları meydana çıkıyor.
 Mulaj kağıdını ikiye katlıyoruz. Parmağımla gösterdiğim yer tam kat yeri. Bu arada parmağım kumaştan oldukça yukarıda olduğu için pijama minyatür gibi çıkmış ama değil Ahmet'in pijaması, kalıbını ottobre dergisinden çıkarmıştım.
 Arka parçanın oyuntusu belli oluyor. Kalemle çiziyoruz.
 Çizilmiş hali
 Şimdi kağıdı ters çeviriyoruz bu sefer ön oyuntuyu çizecek şekilde yerleştiriyoruz pijamayı. Bu arada arka ve ön bel yüksekliği arasındaki hafif yükseklik farkını görebilirsiniz
 İşte kalıbınız hazır..
 Makas marifetiyle kalıbı kağıttan ayırıyoruz
İkiye katladığımız kumaşın üzerine yerleştirip kesiyoruz. O minik ayaklar ya da eller çıkmasa olmaz tabi :)
Umarım faydası olmuştur takıldığınız yerler olursa sorun tekrar.