28 Ağustos 2009 Cuma

kokoş iğnelik ve detaylı yapım aşamaları





Arkadaşlar kusura bakmayın yazıyı dün yayınlamama rağmen açıklamalarını yazamadım fotoğrafları sırasıyla yüklemekle çok uğraştım sonrada internete giremedim falan filan... Şimdi açıklamalarıyla yazıyorum. O kadar uzun uzun anlattığım bakmayın aslında kolay ben iyice anlaşılasın diye bol fotolu anlattım. Her yaptığımda çok beğenilen bir hediye oldu.

Aşama 1: Önce kalıbımızdan 8'er adet kesiyoruz


Aşama 2: Yarım daire olan parçayı tam ortalayarak yaprak şeklindeki parçayı koyuyoruz ve tam ortayı dikerek tutturuyoruz


Aşama 3: Sağ yuvarlak tarafı dikip ipi düğümlüyor ve koparıyoruz.


Aşama 4: Ortadan itibaren sol yuvarlak tarafı dikiyoruz



Aşama 5: Düz kısmı ortaya kadar dikiyoruz ve kumaşın içini dışına çeviriyoruz



Aşama6: Elyafla sıkıca dolduruyor ve açık kalan kısmı da dikiyoruz



Aşama 7: İşte tek parçanın bitmiş hali bundan 8 tane yapıyoruz





Aşama 8: 4 tansini zemin olacak biçimde bu şekilde kenarlarından ve ortalarından birleştiriyoruz




Aşama 9: Diğer 4 Parçayı bu şekilde önce uçlarından tutturuyor sonra ortada topluyoruz.





İşte süssüz bitmiş hali



Sonra kenarlarına şerit şeklinde pul geçiyoruz. Küçük pul kullanılan şeritleri kullanmanızı tavsiye ederim daha şık duruyor. Sonra parlak ipten askı ve ortasına çiçek yapıtırıyorum silikonla.
Yapımı gerçekten zor değil ben bu kadar yapmazdım zaten zor olsa tez canlıyımdır. Hadi bakalım ...











kokoş iğnelik ve detaylı yapım aşamaları- (kalıp çıkarma)

Benim elimde yengemin verdiği kalıp vardı ama size nasıl kalıp çıkaracağınızı da anlatayım. Öncelikle çapı yaklaşık 14 cm uzunluğunda bir yarım daire kesiyoruz. Siz daha büyük kesebilirsiniz ya da ne bileyim evdeki yuvarlak bir tabak vs. gibi birşey kullanabilirsiniz.


Yaprak şekli vermek için bu yarım daireyi ikiye katlıyoruz ve kağıdın üzerine yuvarlak kısmı bir ucundan diğer ucuna çiziyoruz. (Ben iyi görülmesi için çizdikten sonra kumaşı biraz aşağıya çaktim.)




Sonra katladığımız bu parçayı ters çevirip uçları yine başlangıç ve bitiş noktasına gelecek şekilde diğer tarafı çiziyoruz. Fotoğraftan sanırım daha iyi anlşılıyor.





İşte parçanın bitmiş hali





Valla bu kadar anlattım yapmazsanız darılırım artık:))







26 Ağustos 2009 Çarşamba

lale aplikeli bez torba

Topu topu 2 metre olan ama bitmek bilmeyen kumaşımın son kullanılabilir kısmıyla (ki bir kısmı daha iğnelik yapılmak üzere tutuluyor) bez torba yaptım. Üzerinin aplikesini yapmada şu renkli temizlik bezlerini kullandım. Bu arada işyerinde yer değişikliği yaptığım için şu an bilgisayarım yok diğer arkadaşlardan kullanabildiğim kadarıyla internete bağlanabiliyorum bu yüzden bloguna yeni post ekleyen arkadaşların çoğuna yorum bırakamıyorum. Umarım yakın zamanda bir bilgisayara kavuşurum





21 Ağustos 2009 Cuma

Benim Cici Elbisem

Kıyafet dikme konusunda geçen günlerde epey sebat ettim ve sonunda bu da ortaya çıktı. Geçen günlerde diyorum çünkü o kadar efor sarfettim ki dikebilmek için artık içime fenalık geldi sanırım bir süre kıyafet dikmeyeceğim. Elbisem dizde olduğu için fotolar yarım :)) İnatla niye 40 beden kestim bilmiyorum basen kısmı tam oturdu biraz daha bol olsaydı altına pantolon giyebilirdim. Şimdi bir ev oturması ayarlamam gerecekecek giymem için :))) Basen oturdu oturmasına da bu sefer de üstü bol geldi bende modelde olmayan eklemeler yapmak zorunda kaldım. Yakaları omzumdan düşmesin diye yaka kısmının ön tarafına iki adet pens attım.

Model Burda dergisinin 2009 şubat sayısına ait. Noktalamalardan da anlaşıldığı üzere tek nokta yani en basit (güya) benim 2-3 günümü aldı. Acaba yakalarında pul işlesem mi diye düşünmekteyim şimdi



İlk defa eşimde beğendi diktiğimi demek güzel olmuş
Ahmet Kaan'ın ilk teravih namazına gidişi. Takkeyi zorla geçirdim başına hiç memnun olmadı zaten sadece fotoğraf çekmek için taktı. Camide çok şükür sorunsuz bir şekilde durdu arabasıyla oynadı. Ahhhhh şimdi çocukluğumun Ramazanları gözümün önüne geldi ne kadar özledim... Siz bu postu okurken ben biraz daha iç çekeyim


20 Ağustos 2009 Perşembe

Ayların Sultanı Hoşgeldin

11 ay boyunca özlemle beklediğimiz mübarek Ramazan ayına çok şükür olsun kavuştuk. Rabbim inşallah bu mübarek aydan en güzel şekilde istifade etmeyihepimize nasip etsin. Hayırlı Ramazanlar....

19 Ağustos 2009 Çarşamba

ve işte karşınızda pembe tuniğimsi elbise..... ( ya da elbisemsi tunik)

Karşınızda yeni pembe tuniğim. Tabi bana göre tunik elbise olarak ta kullanılabilir. Tembelliğimden kaç gündür fotoğrafını çekip yayınlayamıyordum. Öncelikle omuz detay fotosundan başlayayım dedim. Kumaş jarse kumaş olduğu için ve benimde jarse dikme deneyimim ve jarse iğnem ( ki bu da önemli bir ayrıntı) olmadığı için yamuk yumuk bir dikiş oldu . Dikerken de baya bir sinirim bozuldu. Teyellememe rağmen sürekli kumaş kaydı. Bende dikiş hatalarını kapatmak için dikiş yerlerine (yakaya ve kollara) pul işledim böylece kendine özgü bir tarzı oldu :)) omuzunu da kurdele ile büzdüm çünkü kumaşı dikemedim hehehe....






Model 2009 temmuz ayı burdasından . Geçen sayının burdasını çok beğendim. Bende eminim birçoğumuzun yaptığı gibi ayın 1'i oldu mu kendimle savaş veriyorum bu ay almayacağım diye ama dayanamıyorum.













18 Ağustos 2009 Salı

can sıkıntısı ve ilk ödülüm



Bu günlerde hayatıma hakim olan belirsizlik nedeniyle sanırım hiçbirşey yapmak canım istemiyor. Böyle sık sık blogunu güncelleyen arkadaşları gördükçe kendi tembelliğime kızıyorum. Değişiklikleri sevmeyen bir insanım ve şu anda hem işyeri hemde ev değişikliği söz konusu. Bu yüzden canım birşeye el sürmek istemiyor. Hatta diktiğim bir elbise/tunik var onu bile fotoğraflamıyorum kaç gündür. Bunun yanında yarım bir elbise ve bir fotoğraf çerçeveside beni bekliyor. Neyse;

Şimdi bana ödülü layık gören örece arkadaşıma çok teşekkür ediyorum. Mimlemeler benim çok hoşuma gidiyor böylece birbirimizi daha yakından tanıyabiliyoruz. Sıra geldi ödülün kurallarını yerine getirmeye :

İşte kurallar

1-Sizi ödüllendirene teşekkür edin. ( sevgili örece' ye çoooook teşekkür ediyorum)

2- Sizi ödüllendirenin blog linkini yayınlayın. ( link yukaıda yayınlanmıştır)

3- Ödülün logosunu yayınlayın(yayınlanmıştır)

4- 7 yaratıcı blogeri ödüllendirin.

5- Bu 7 bloğun linklerini yayınlayın.

6-Ödüllendirdiklerinizi bundan haberdar edin.

7- Kendiniz hakkında 7 ilginç şey yazın.

Ben tüm arkadaşlarımı ödüllendirmek istiyorum çünkü hepsinin blogunu çok seviyorum ama kuralı bozmayayım:

1- fosi

2- bydnz

3- yelda

4- gülen

5-fikir işçisi

6-adadenizi

7-bir yaşıma daha girdim

Eveeeet sıra geldi hakkımda 7 ilginç şey yazmaya bakalım bulabilecek miyim 7 tane:

1- 171 cm boyum var 58 kiloyum ama 42 beden giyiyorum (kemik yapım iri olduğundan bakınız ayak numarası :40)

2- Bel fıtığı, boyun düzleşmesi, boyun kaslarında kasılma, çene eklemimde rahatsızlık ve zonayı aynı anda geçirip bununla birlikte sabahları 2 vasıtayla kıta değiştirerek yanımda Ahmet Kaanla beraber işe giden yaklaşık 5 saat ayakta durarak denetim yapabilen ve akşam yine çocukla beraber aynı yolu (yaklaşık 1,5 saat) geri gelen buna ilaveten 15 dk. sabah akşam durağa yürüyen ama İstanbul'u çok sevdiğinden dolayı bunların hiçbirinden şikayet etmeyen belkide tek canlıyım.

3-4 yaşımda okuma yazma öğrendim 20 yaşımda ünv. bitirdim. Ünv. döneminde günde yaklaşık 70 sayfa kitap okurdum ve evlenip çoluk çocuğa karıştıktan sonra arık neredeyde yılda bir kitap bile okuyamaz hale geldim.

4- Birşeyi aklıma takmışsam ve şartlar elimdeyse mutlaka yaparım(allah'ın izniyle)

5- Merak ettiğim herşeyden öğrenmek isterim

6- Çok ilgincime gelen bir özelliğim yazılardaki, tabelalardaki yada herhangi biryerdeki imla ya da yazım hatalarının hemen gözüme çarpması. Niye böyle oluyor bilmiyorum ama hemen farkederim

7- Sanırım tüm annelerin bir özelliği ama bahsetmeden geçmeyeceğim Ahmet Kaan yemek yemişse benin karnımında %70'i doymuş demektir :)))

13 Ağustos 2009 Perşembe

Blogspotta İlk Mimim....

Sevgili fikir işçisi arkadaşım beni bu ödüle layık görmüş ve elimde sihirli bir değnek olsa neleri değiştirebileceğimi sormuş. Tabi ki Allah herşeyi olması gerektiği gibi düzenler ve biz bazen ne kadar kabullenemesek te olması gereken budur (bu konuda da Jim Carrey'nin bir filmi vardı oldukça beğenmişimdir yani Allah herkesin her istediğini kabul etsedi nelere olabilirdi diye)ama ben kendi kısır aklımca insanları ve kendimi mutlu edecek bir iki şey yapmak isterdim ( ki bunu 3 şeyle sınırlandırıyorum)
1. Dünyadaki tüm çocukların mutlu olmasını ve mutlu mutlu yaşamalarını isterdim.
2. İnsanların birbirine kin gütmeden, tahakküm etmeden yaşamalarını isterdim.
3. Valla kendim içinde tüm sevdiklerimle beraber en mutlu olacağım yerde huzur, sağlık ve rahat içinde yaşamayı isterdim.
Şimdi sıra geldi mimi kimlere göndereceğime. Yine 3 kişi seçiyorum:
1. fosi
2. adadenizi
3. saniye

12 Ağustos 2009 Çarşamba

tel sarar kızım tel sarar, tel bulamazsa ne sarar...

En son İstanbul'a gittiğimde belki takı da yaparım diye boncuk, tel vs. almıştım. Ne zamandır çekmecemde duruyordu böyle kendimce birşeyler deneyeyim diye boncukları taktım kıvırdım falan uğraştım biraz ama daha tekini yaptım.Umarım beğenirsiniz.....

5 Ağustos 2009 Çarşamba

Berat Kandiliniz Kutlu Olsun



Bütün seneye hükmedecek olan bir zaman dilimine, mübarek bir aya doğru sıklaşan adımlarla yürüyoruz. Bin aydan daha hayırlı bir gecede Kur'ân yeryüzüne inmeye başlayacak, hakikat insanla buluşacak...
İnsanlık, ruhunu bu kutsal kitabın muhatabı olmaya hazırlıyor; Regaip, Miraç ve Berat ile... Ruh bu hakikate hazırlarken kendini, gündelik hayatın telaşlarından arınmak, silkinmek, kendine gelmek ve kurtuluşa ermek için fırsatlar kolluyor.
İşte bir fırsat; işte berat, bir kurtuluş vesilesi!
Yeryüzü ve insanlık için bir milat başlıyor...
Allah katında, tüketilmiş yılın muhasebesinin yapıldığı, beratların hazırlandığı ve ilahi planda gelecek yılın programlandığı, kaderin yazıldığı bir gece...
Günahların en çok affedildiği bir gece!
Berat gecesi!
Hz. Peygamber'in "Azabından affına, gazabından rızana sığınır, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamdetmekten acizim. Sen Kendini övdüğün gibisin!" duasını vird edindiği o gece...
Ve ilahî bir seslenişe, "Benden af dileyen yok mu?; Affedeyim. Rızık isteyen yok mu?; Vereyim. Şifa dileyen yok mu?; Şifa vereyim." mujdesine muhatab olduğumuz bu gece...
Yeryüzünün sokakları şehirlerin orta yerinde uzanmış, kıvrılıp uyurken, göğün aydınlık caddelerinde, bu dua makamında buluşmak üzere Beratınız mübarek, ibadetleriniz makbul olsun!...

http://www.sonpeygamber.info/ adresinden alıntıdır

3 Ağustos 2009 Pazartesi

iyiki doğdun ahmeeeeeeeeeet

2 ağustos Ahmet Kaan'ın doğum günüydü. Döner dönmez ayağımızın tozuyla onun doğum gününü kutladık. Canım oğlum 5 yaşını bitirdi. İnşallah mutlu, uzun ve güzel bir ömür sürer