Fincanlar da Giyinmek İster :)

 Pinterest'te görüp de ay aman ne kaaa da güzelmiş" dediğim bir sürü işten biri de fincan kılıfları. Hazır havalar soğuk giderken yapayım bari deyip el attım. Pembe olanlar sık iğne, kırmızıyı polardan yaptım ama polar kumaş çok esnedi yapacak olanlara tavsiyem keçeden yapmaları.

 İkişer düğmeyle tutturdum arkadan..

 Üçü de hediye edilecek

Bir akşamda biten zevkli işlerden, yapmak isteyenlere kolaylıklar :)

Kışa Kışt Demeyenlere Kış İçin Kışlık Şeyler :)))

 Kış gelince kar ve kardan adam temalı işler yapmak istiyor insan :) Aldım elime tığı kardan adam örmeye başladım. Sonra bunu Ne yapsam diye düşünürken Ahmet "kapı süsü yapalım anne" deyince verdim eline malzemeleri al bakalım sen süsle dedim. O da böyle bir şey ortaya çıkarttı. Kapı süsü için halkam yoktu o yüzden simit şeklinde iki keçe kestim bunları birbirine dikip içini elyafla doldurdum. Minik beyaz toplar Pınar'ın eskiyen tokasından.

Pinterestte gezinirken bu tarz bardak altlıkları görünce haydi birde bundan öreyim dedim. Kışın doya doya kullanırım. Zemindeki baykuşlu masa da aslında portatif kahverengi bir masaydı. Onu da beyaza boyadım ve üzerine okul sezonu başında bim den aldığım kap kağıtlarından kestiğim baykuşları dekupe ettim. Onu da  kısa zamanda yayınlayacağım inşallah. Size bol kar yağışlı günler dilerim :)

Bol Fotoğraflı Keçe İşleri

 Geçen ay içerisindeydi sanırım keçe arayışına girmiştim. Pinterestte yapılan işleri gördükçe heveslendim ve ben bunu yaparım ki diyerek keçelerimi aldım. İlk icraatim keçe papatyalar oldu. İşyerindeki masamda duran papatyaların saksına da batırarak papatya üstü papatyalar elde etmiş oldum :)

 İkinci icraat pastel tonlarındaki kalp süsü. Bu bir arkadaşıma hediye olarak gitti. Fotoğrafları renk olarak hem sıcak zeminde hem soğuk zeminde çektim nasıl duracaklar diye.

 Beni asıl uğraştıran bu sevimli yıldızlar oldu aslında. Pastel tonların kestim, çift taraflı yüz işledim. Bir tarafı uyanık gülümsüyor, diğer tarafı uyuyor gülümsüyor.

 Sanırım sıcak renkli fotoğraflar daha canlı duruyor.

 Ön tarafları aynı ama arkalarında üç farklı ifade işledim.

Kurabiye ağacımıza da astık mı tamamdır :)

Keçe İle Yamalamaca

 Eveeet bayramı tatili yedik bitirdik sonunda işbaşı yaptık. Bayramdan önce yapıp bitirdiğim giysi kurtama operasyonunu yayınlıyorum. Bir hevesle aldığım keçelerimle güzel işler çıkardım kendimce. İlk işim dizi delinmiş bu kıyafetleri yamalamak oldu. İlk pantolon Pınar'ın, abisinden kalma olduğu için biraz eskimişti, hemen yeniledik.

 Son hali...

 Bu Ahmet'in pantolonu o iyice çığrından çıkmıştı.

 Birini hazır yama kullandım

 Bu da artık umudumuzu kestiğimiz pantolonlardan biriydi

 Bu oyun yüzünden telefonu çocukların ellerinden kurtaramayınca pantolona yamalamak aklıma geldi.

Mavi kuş bu büyük deliğe küçük gelmiş ki hafif bir açıklık kalmış.
Bu arada bugün Baykumaş'tan kumaş paketim geldi. Onu da bir sonraki yazıya saklıyorum :)

Karpuz Olmadı Baykuş Versek ?

 Azmettim bayram öncesine kadar tüm dikiş postlarımı yapacağım. Bayram tatili sonrasında da inşallah temiz arınmış ve yıkanmış bir beyin ile geri döneceğiz zira sizi bilmem ama şu son 10 gündür yaşadığım gerilimi anlatsam sizi de gererim o yüzden anlatmayayım. Bir gezegen retrosu mu vardır nedir hep sorunlu işler ve negatif olaylar içindeydim. Neyse bugün inşallah şeytanın bacağını kırmışımdır çünkü ne zamandır aradığım kırmızı beyaz puantiyeli kek desenli duck bezini buldum. Umarım artık bu iyiye işarettir :)

Neyse efendim konu nerdeeeen nereye.. Anneme ördüğüm karpuz cüzdanı babam görünce şöförlüğünü yaptığı servis aracına koymak üzere benden eskiden arabalarda olan karpuzlardan örmemi istemişti. Bende bir hevesle gidip renklerini aldım ama maalesef aynı karpuz diliminden en az 5 adet örmem lazım ki bende de öyle beter bir huy var ki aynı dikişi, örgüyü yada herhangi bir işi seri üretim haline dökemiyorum. Taban yuvarlağını ördükten sonra dedim ki ben bunu karpuzdan baykuşa çevireyim, öyle de yaptım. Şimdi valize koyup götüreceğim, umarım babam da hüsrana uğramaz ve en az benim kadar beğenir :)

Transformers Aplikeli Sweat..

Diğer dikiş makinemde bir türlü penye dikmeyi başaramadığım için penyelerden gözüm korkmuştu. Geçen kumaşçıda sarı penyeyi görünce Ya Allah Bismillah diyerek bir cesaretle aldım. Yaka ve kol manşetleri için de elastiki bir penye aldım.

Modelin kalıbı Ottobre dergisinden. Dergiyi nereden buldun diyecek olursanız şuradan indirdim. Yalnız tek bir pafta için 16 adet A4 sayfayı birleştirmek açıkçası zor oldu. Hemde bazı sayfalar diğerleriyle orantısızdı. Ama benim sabrım yeter diyorsanız Ottobre dergisi mükemmel bir dergi ve Burda Dergisinden daha iyi olduğunu düşünüyorum kalıp anlamında. Benim kalıp için bu kadar çırpındığımı gören Zerrin "Bir swetşörtünden kalıp çıkarsaydın ya" dedi ama ne bileyim kalıp çıkarıp kesmek alışkanlık olmuş herhalde :)

Bu swetşörtü giydikten sonra uçmak, kaçmak, tırmanmak kaçınılmaz oluyor.

Aplikeyi kullanmak isteyen olursa diye işte kalıbı. Ben keçeden kestim diktim ama eğer çift taraflı tela varsa kumaş aplike daha iyi olur kanaatindeyim.

Karabatak Misali Bir Görünüp Bir Kaybolan Ben

Sanmayın tatile falan gitti de ortalıklarda görünmüyor diye. Tatile gitmeme yaklaşık on gün daha var. Sıcaklar o kadar bunaltıcı ki insanın birşey yapmayı canı istemiyor. Normalde Ramazan ayından etkilenmeyen bir insan olmama rağmen bu Ramazan benim için epey zor geçiyor. Yemekle pek aram olmadı hiçbir zaman, hatta bazı arkadaşlar fotosentezle bile beslendiğimi düşünüyorlardı :)) Ancak üzerine de çifter çifter sağlık sorunları birde Ahmet Kaan'ın okulunun tatil oması ve onun benim başıma kalması :) eklenince ilk defa bu kadar zor bir Ramazan geçiriyorum. Blogları gezmeme rağmen yorum yazamıyorum ve yorumlara bile cevap veremediğimden dolayı utanıyorum. :(( İnşallah tüm problemler hallolur da bende blog hayatına hızlı bir dönüş yaparım.
Şu resimde görmüş olduğunuz nesne keçeden bir kitap ayıracı. Sevgili eltim Tuba tasarladı kesti ve dikti. Keçeleri sağolsun Sevimciğim ta uzak yollardan alıp yollamıştı. Caillou aplikesinden sonra Tuba kitap ayracı yapımında kullandı. Fikrin orijinali sevgili Fosi'nin buluşmamızda hediye ettiği kuşlu kitap ayracıdır :))

İyiki Doğdun Ahmet Kaan :)) Ve Annesinin Doğum Günüsü Hediyesi :))

Ahmet Kaancığım 2 ağustos 2004 günü saat 16.00 da Özel Çapa Hastanesi'nde dünyaya geldi ve dünyamızı şenlendirdi :)) İyiki Doğdun Ahmet Kaancığım:))
Doğum gününde ne hediye alsam diye düşündüm ama sürekli birşeyler alıyoruz zaten o yüzden evde birşeyler yapayım dedim ve çok sevdiği Caillou resmini keçe ile aplike ettim.

Deseni boyama kitabından kestim. Evde keçelerim vardı daha hiç kullanmamıştım. Sadece parlak sarı rengim yoktu onu da temizlik bezinden kestim. Yakasındaki sarı düğmelere kadar detay çalıştık beraberce :)) Umarım benzemiştir.

Ahmet çok beğendi ve severek giyiyor.
Bu arada buralar acayip sıcak Allah hayra çıkarsın böyle sıcak yaşamamıştık hiç. Bütün gece elimde yastık oda oda geziyorum Ahmet te gece benim peşimde geziyor. Hele cumartesi gecesi buzlu suya batırılmış havluya sarınarak uyuyabildim. Gece bazen 3-4 gibi kalkıp Ahmet'in havuzuna ayaklarımı sokuyorum. İnşallah Ramazan'a kadar sıcaklar biraz olsun geçer.